8 mart Dünya Kadınlar günü sebebiyle bayan üyelerimiz Plan Otelde kahvaltıda bir araya geldiler
Sendika Başkanımız Mustafa KARATAŞ 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların haklarını aramak, çalıştıkları işin karşılığı olan ücreti alabilmek ve doğum izni talepleriyle başlattıkları mücadele mirasının yıldönümüdür. Bu mücadelenin 1857 yılında başladığı dikkate aldığında aradan geçen süre zarfında kadının yaratılış gayesi çerçevesinde hak ettiği değer, toplumsal misyon, sosyal inşa ve geleceği ihya ekseninde yeterli gelişmenin olmadığı yaşanılan olumsuz örnekler göz önüne alındığında açıkça görülmektedir.
Her 8 Mart’ta, kadınların sorunları ve bu sorunların çözümüne yönelik talep ve önerileri kadın-erkek toplumun her kesimi tarafından dillendirilmekte ama sorunlar çözümle buluşturulamamaktadır. Sorunların müzmin çözümsüzlük sarmalında kısır döngüde kalması farklı kesimlerin konuyu ajitasyon diline çevirerek yaraya tuz mesabesindeki değerlendirmeleri meselenin uç noktalara kaymasına sebep olmaktadır. Kadına dair sorunların seküler bir mantıkla materyalist bakış açısıyla imajlar üzerinden değerlendirilmesi konunun tüm boyutlarıyla ele alınmasına engel olmaktadır..
Kapitalizmin tüketimi özendirmek üzere kurguladığı ve toplumun her kesimine örnek olarak sunduğu, bilinçaltı mesajlarıyla desteklediği modern rol-model kadın tipi muteber kadın tipini teke indirgeyerek toplumun büyük bir kısmını yok saymıştır. Çalışan emekçi kadınların yanı sıra Anadolu’da kendi mümbit ocağında mazbut hayatını yaşayan kadınların da sorunlarının soruna dahil edildiği, eşine yoldaş, evlatlarına sıcak kucak, sosyal potansiyeli nakış nakış işleyen, geleceği ocağından ihya eden toplumun her kesimindeki kadının çözüm bekleyen sorunlarına duyarlılık gösterecek bir toplum bilincine ihtiyaç bulunmaktadır.
Sağlıklı bir toplumsal yapılanma, güven veren insani ilişkiler, insanın insanın kurdu değil; yurdu olduğu huzurlu bir toplum için kadınlar hayatın her alanında aktif rol almalı, kendi tabiatları, yaratılıştan getirdikleri hasletleri doğrultusunda yönetimin de, üretimin de, eğitimin de, örgütlenmenin de içinde yer almalıdır. Kadınsız verilen bir kavganın da kadınsız yutulan bir lokmanın da eksik olduğu bilinmelidir. Kadına sadece aile içinde rol biçmek, kabiliyetlerinden toplumu mahrum etmek, çalışma hayatında sadece tek taraflı alan açmak onun şefkat ve kuşatıcılığından bireyleri mahrum etmektir.
Değerleriyle barışık, geçmişiyle bağını koparmamış, aynı zamanda ileri medeniyet düzeyini yakalamış bir toplumun inşası için kadınlar mutlaka toplumsal ve kamusal alanda varlık göstermelidir. Bu konuda kadınları, ayakta sağlam durabilmesi, aile ve iş hayatı arasında parçalanmış görevlerini eksiksiz yerine getirebilmesi için uygun çalışma ve yaşam şartları oluşturulmalı, bu konuda kadınlar teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.
Bizler içerisinde bulunduğumuz toplum da temel insan haklarından kaynaklanan haklarımızın manevi iklimimizle örtüşük bir vaziyette özgün olarak toplumsal ve kamusal alanda yer alacağı incinmeden ve incitmeden ve özgürlüklerimizi başkalarının hayatının başladığı yere kadar kullanmak açık ve gizli barikatları yıkmak istiyoruz. Bunun için eşit vatandaşlık ve eşit temsil noktasında haklarımızın takipçisiyiz. Yasaların varlık ve meşruiyeti temel hak ve hürriyetlerin ve yaşam hakkının korunması üzerine olmalıdır. Kadınların yaşam haklarını korumak ve sağlamak sosyal hukuk devletinin vazgeçilmez unsurudur. Hızla artan kadın cinayetleri ve şiddet konusunda devlet acil ve kalıcı önlemler almak zorunda olup kadın konusunda toplumda oluşan vicdan tahribatını tedavi etmelidir. Kadın konusu siyasi polemik malzemesi yapılmamalıdır. Erkek egemen dilin tasallutunda, feminist jargonun boyunduruğundan kurtarılmalıdır. Kadınların tamamını kapsayan her toplumsal katmanı her sosyal tabanı içine alan kuşatıcılıkta onların eğitim, sağlık sosyal ve ekonomik sorunlarını giderici, toplumsal itibarlarını koruyucu tedbirler alınmalıdır.açıklamada bulundu
Kadın kolları Başkanı Nevin TORAMAN da özellikle ülkemizdeki son olaylar değerlendirildiğinde kadınlar konusunda 2015 yılının her açıdan kadın hakları ihlallerinin yaşanılmadığı bir yıl olması ve çalışan kadınların sorunlarının çözüme kavuşturulduğu bir yıl olasını temenni etti